Sedat SEZGİN: Edebiyat yalnız doğan ve yalnız yaşayan ruhların belki de tek sığınağıdır

Makul bir mesafeden bakınca hiç de güllük gülistanlık bir yaşantımız olmadığı görülür. Muhtemelen bunda yaşadığımız ülke ve coğrafyanın büyük payı vardır. Artık doğrudan tanığız, dünyanın başka yerlerindeki insanların anlık görüntülerine. Bir taraf korkunç bir harabeyi andırırken başka bir taraf çok daha iyi koşullarda yaşar. Farklılıklar sadece ekonomi üzerinden değerlendirilemez, özgürlükler, eğitim, adalet anlayışı vs. Burada çoğumuzun bir harabenin içinde hayatını sürdürdüğünü artık biliyorum. Edebiyat benim gibi düşünen kişilerin ortak bir çatısı, kendini bulduğu ve belki de kendini yeniden var ettiği rahmi. Embriyo elbette bir gün fetüse dönüşecek ve zamanı geldiğinde doğum kaçınılmaz olarak gerçekleşecek. Edebiyat yalnız doğan ve yalnız yaşayan ruhların belki de tek sığınağıdır. Bir tür illüzyon bile olsa bu harabe bazen güllük gülistanlık bir yuvaya dönüşebilir. Sonuçta bu dipte yalnız olmadığımı-olmadığımızı bana-bize gösteren tek türdür edebiyat.
Ange Yayınları’nı bir tür ailem gibi görüyorum. Ahmet ve Elif’in burada daha birçok esere doğum yaptıracaklarını biliyorum. Zamanla büyüyecek bunlar, kimisi uysal, kimisi hırçın, kimisi saldırgan olacak ama hepsinin ortak özelliği daha yaşanılır ve daha güzel bir dünya olacak.
Sedat SEZGİN
Son Yazılar

Kırmızı Rujlu Çocukların Hikâyesi:Namus Bedenden Mi Sorulur Vicdandan Mı?

Hırslı Kedilerin Öldürdüğü Özgür Kuşlar: Yanılsama

Ustasının Değil Kimsesizliğin Tokatını Yemekti Acıtan!

Bir Sevda Yolculuğu: Çinare

Azeri Yazar Şiirleri İle Karşınızda

10. Gezegen İkinci Baskısını Yaptı

Genç Yazardan Fantastik Roman: En Kısa Rota Cam Şehir

Yayın Yönetmenimiz Elif Doruk, ‘İşte Bunu Konuşalım’ Programının Konuğu Oldu

Çocuk Yaşta Evliliklerin Acı Gerçekleri: ‘Kırmızı Rujlu Çocuklar’
